YAZLIK EV
Mekanlar: Kilyos, İstanbul
Nişantaşı, Bodrum
Karakterler
Şermin: 37, olgun hüzünlü ince ama güzel bir kadın. Reklamcı,
Nişantaşı Ihlamur Yokuşunda oturur. Dul, 1 oğlu var.
Çağlar: 42, Şermin’in ayrıldığı eşi. Bodrumda bar
işletmektedir. Alkol sorunları var, aslen mimar ama mesleğini icra edemez alkol
sorunu yüzünden
Hakan: 32, Aşırı sosyal ve hiperaktif, faal ajans başkanıdır.Şerminden
hoşlanır. Birlikte çalışmalarından çok hoşnut ama bazen onun ilgisini
çekemediği için bunu egosuna yakıştırmadığından arızaya bağlar. Şermin’in oğlu
Yaz’a da iyi davranır; Şermine bir aile olabileceklerini kanıtlamak ister.
Mithat: 45, Şermin’in ağabeyi. Liseden terk; ama gözlüklü ve
az konuşan halim salim yapısıyla onların kardeş olduklarına inanmak zordur. Anne-babasını
otomobil kazasında kaybettikten sonra o da Şerminle yakınlaşır. Haftada 2 kez
Mithatın işlettiği Beyoğlu çay ocağında buluşurlar. Evlidir ve 2 çocuğu vardır.
Karısı ve çocuklarıyla birlikte Kağıthanede yaşar.
Müjde: 34, Şermin’in en yakın kız arkadaşı. Neşeli, şen
şakrak biridir.Aslında tiyatro geçmişi olan bir oyuncudur ama kast ajansı
sahibi Cüneytle tanışıp evlendikten sonra meslekte pek aktif değildir, sürekli
geç kalkar, sinema ve güzel yemek tutkunudur, kocasının onu aldatmasını
umursamaz, aklınca hayatını yaşıyordur.
Cüneyt: 38, Müjdenin kocası; kast ajansı sahibidir, aslen tiyatrocudur, tüm
kadınlara asılır. Şermin de dahil. Birkaç kez Şermin Müjdenin hatrına Cüneytin
ajansıyla iş yapmıştır; ama Cüneyt her defasında Şermin’e sarkar, rezalet
çıkarır. Şermin bunu Müjdeye söyleyemez Müjde tahmin ediyor gibidir ama
aldırmaz.
Nihat: Ajansın genç
yetenekli art direktörü. Grafikerlerin gıptayla baktıkları bir tip, nerdydir
biraz.20’lilerinin ortasındadır. Nerede oturduğu dahil, kimseye kendi hakkında
hiçbir şey söylemez
Yaz: 17, Şermin’in sorunlu oğlu. Özel Işık Lisesi 2. Sınıfa
gitmektedir. Uyuşturucu kullanır, Şermin Yazın problemleri dolayısıyla eski
kocası Çağları suçlar.
Olay örgüsü:
Yazın sorunlarından, Hakanın evlenme diretmelerinden, Cüneytin askıntı
olmasından, ağabeyi Mithatın Hakanı övmesinden bunalan Şermin teselliyi genç kreatif direktör Nihatta arar.
23 Nisan da oğlu Yaz boşandığı kocası Çağların yanına Bodruma
gittiğinde Nihat ile anne-babasından miras kalan Kilyos yazlık evde zaman
geçirmek için 3 günlüğüne kısa bir tatile çıkarlar.
Şermin Nihatla aralarındaki yaş farkını umursamaz; Nihatın kendisinden
ve geçmişinden hiç bahsetmiyor oluşu Şermin’i de kendi geçmişinin uzağına koyar
ve rahatlatır.
Birlikte geçirdikleri 2. Günün sabahı Nihat yürüyüşe çıkar; Şermin
okuma yapması gerektiğini söyler ve evde kalır; aniden hız limitinin gayet
üstünde giden Polo marka bir araç Şerminin yazlık evinin önünde durur, aracın
içinden oldukça genç güzel bir kadın belirir; adının Gülşen olduğunu ve Nihatın
eski sevgilisi olduğunu söyleyen kadın dengesizce Şermine yaklaşır, önce
bağırırır sonra utanmış gibi sessizce konuşur, ona Nihattan uzak durmasını
söyler, sonra vücudundaki sigara izmariti ve yara izlerini gösterir; Nihat
kahvaltı için dönmek üzeredir; Şermin ne yapacağını bilemez; polisi aramak
ister ama Gülşen karşı çıkar; arabaya
biner ve kaybolur.
Şermin ne yapması gerektiğini bilemez halde kalır, bir yandan Nihat e
inanmak ister; birlikteyken huzurlu ve sakin zaman geçirirler; diğer yandan
Gülşenin yaralı vücudunun görüntüsü gözlerinin önünden gitmez. Gülşenin
ziyaretinden Nihate bahsetmeme kararı alır.
İkinci Gün birlikte afyon alır ve şarap içerler. Gece yarısı Nihat
ortadan kaybolur. Şermin çocukluğuna döner; anne ve babası hala o evdedir; 12
yaşındadır Şermin. Verandada annesi onun saçını tarayıp rahatlatıcı öyküler
anlatmaktadır. Şerminden birkaç yaş büyük olan komşunun oğlu Vedat belirir,
Şerminin annesinden izin alır Şermini bisikletle gezdirmek için.Şermin yol
boyunca halüsinasyonlar görür, alkolik kocası adım başı onlarladır; Gülşen ona vücudundaki
yara izlerini gösterir..Eve bırakması için Vedata baskı yapar, Vedat onu eve
bırakır; evde Nihatı bulup rahatlayacağını sanır ama Nihat ortadan
kaybolmuştur.
Şermin kusarak ayıldığında verandanın terasında yaralı yatmaktadır.
Oğlu Yaz’ın belirsiz gölgesi giderek netleşmektedir: ona biraz alkol ve sargı
bezi getirmiştir, yaralarını siler,Yaz’ın birden bire ortaya çıkışına şaşıran
Şermin korku içinde ayılarak doğrulur ve Nihatı sorar ama Yaz öfkelenir ve
alkol dolu tası annesinin koluna geçirir; orospu diyerek ona tokat atar.
Sonra içeri geçip , tv yi açar, Şermin Nihata cep telefonundan ulaşmak
ister ama Nihatın cebi kapalıdır.
Nihatin cebi cevap vermez, Şermin biraz önce ona ettiği küfre aldırış
etmeden içeride televizyon izlemekte olan oğlu Yaz’a sarılır. Bir yandan
ağlamaktadır, içten içe onun Nihat i kıskandığını ve öldürdüğünü düşünür ama
bunu dillendiremez.
Verandadaki kanı silmek için paspas ve su hazırlarken, sildiği kanın
kime ait olduğunu bilmemektedir. Yaz duyarsız bir şekilde içeride tv
izlemektedir.
Akşam Yaz ile birlikte Nişantaşındaki daireye dönerler. Yaz ertesi gün
okula gitmek üzere kitaplarını toplar, bir yandan da dilini yutmuş gibi olan
annesine gülücükler göndermektedir.
Şermin akşam uyuyamaz, Nihati yarın ajansta görüp göremeyeceğini
düşünür..
Ertesi gün Şermin 10 gibi ajansa gider, pazartesi ajansın olağan hafta
toplantısı Hakanın odasında gerçekleşecektir, ama korktuğu başına gelir; Nihat
toplantıya katılmaz. Genç grafiker Selçuk fırsattan istifade Nihatın yerini
doldurur o hafta yapılacak çalışmaları özetler, Nihat ağbiyi aradım uyuyakaldı
herhalde der, sözü alır..
Şermin hariç herkes Nihatın uyumuş olacağına inanmış gibidir, yalnızca
Şermin sıkıntılı bir biçimde bir gözü saatte bir gözü kapıda Nihatin toplantıya
katılmasını beklemektedir.
Toplantı biter, Hakan herkesin çıkabileceğini söyler; Şerminde tam
çıkacakken onu kolundan yakalar ve Şermin bir dakika kalabilir misin diye fısıldar.
Şerminle Hakan baş başa kalırlar. Hakan Şerminin son müşteri
toplantısındaki başarısından övgüyle söz eder, konkur sonuçları açıklanmış 2
ajansa kalmışlardır. Hakan Şermini kutlar, ve son sunumu da onun yapmasını
istediğini söyler. Şermin orada değil gibidir, olur der.. Hakan Şerminin
tepkisizliğine şaşırır, ona ne sorunu olduğunu sorar; akşam birlikte bir şeyler
yemeyi ve konuşmayı teklif eder, Şermin boş bulunmuştur ve yine aynı
duyarsızlıkla olur der..Hakan şaşırmamış gibi yapar, aslında çok şaşırmıştır,
peki öyleyse der, ajanstakilerin ağzına laf vermeyelim, seni 9 gibi evden
alırım, geç mi olur?
Olur der Şermin; Hakana kendini yakın hissetmiştir ilk defa. Seni 9 da
bekleyeceğim der, hüzünlü güzel sesiyle, Hakan tamam der bir yuppy gibidir, en
baştan bellidir bu ilişkinin yürümeyeceği.. Şermin usulca kapıyı arkasından kapatır
ve Hakan yes der kol hareketiyle, sanki tuttuğu takım gol atmış gibi.
Selçuk’un yönetiminden hoşnut olmayan Gizem ve Alkan gün boyun Nihati
ararlar ve ulaşamazlar.. Ama bir yandan ajansta yapılması gereken çok iş
birikmiştir, konkura hazırlık devam etmektedir. Onu en son 22 Nisan günü saat
23:10 de ajanstan cross motoruyla çıkarken temizlik şirketinden Fatma Abla nın
gördüğünü söyler Gizem.
O akşam ve ertesi hafta Hakan ve Şermin sürekli birlikte öğle yemeğine
çıkarlar. Şermin Nihati aramaktan vazgeçmiştir, oğlu Yazın evdeki neşeli
halinden memnundur. Hakan bile ona sıcak gelmeye başlamıştır..
3 hafta sonra Hakan Şermine haftasonu Yaz’ı ve kendisini sinemaya davet
etmek istediğini söyler. Şermin endişelense de belli etmek istemez ve kabul
eder.Sinema kuyruğundayken Nihati
yanında kız arkadaşı Gülşen ile görürler. Şermin hem oğlu Yaz cinayet
işlemediği için rahatlamış hem de bu tuhaf rastlantı sebebiyle irkilmiştir.
Hakan Nihati azarlar: ‘ Creative ekibin tüm sorumluluğu sendeyken ortadan
kaybolmak için esaslı bir bahanen olmalı herhalde değil mi Nihatçim? ‘Der ‘yanındaki
güzel bayanın dışında’ diye ekler..
Nihat hırpani giyimli gözlerinin altı mor ekler:’ Bildirecektim, vaktim
olmadı… ‘der. ‘Bir süre Gülşenin yanında olmam gerekti, o şeyyy,, Ailesini yeni
kaybetti de…’
Hakan belanın kokusunu almıştır Yaz da yanlarındayken çok uzatmak
istemez. Ya geçmiş olsun dese de aslında eroinman görünümlü bu genç çifte hiç
inanmaz.Şermin de geçmiş olsun der; telefonun diye ekler sonra birden?
A evet, suya düşünce bozuldu, der Nihat; Şermin onun bu ilgisiz ve
lakayıt tavrına sinirlenmiştir.Hakan durumu fark eder, ve iyi seyirler dileyip
hızla yanlarından ayrılır.
Film başlamak üzeredir, sorumsuz ..ne sanıyor kendini? Onun yerini
doldurabilecek binlerce grafiker var bu şehirde, diye söylenir Hakan.
…….
Tom Cruise’un baş rolünü oynadığı ünlü aksiyon yönetmeni John Woo’ya ait bir film vardır perdede. Hakan film
boyunca gözünü perdeden ayıramıyordur. Bir yandan üç boyutlu gözlüğün etkisinde
büyülenmiş gibidir, diğer yandan Yaz ile ortak dev bir kutu popcornu paylaşıyorlardır.
Şerminse orada değildir sanki.Elindeki kahveyi bitireli dakikalar olmuştur.Boş
karton bardağı ısırmaktadır bir yandan, filmin onun seçimi olmadığı ortadadır.
Üç boyutlu gözlüklerden de hazetmemiş gibidir. Ama öte yandan Yaza gösterdiği
ilgi dolayısıyla Hakana gülümsemeyi ihmal etmez. Arada bir elini tutmak
istediğinde ona izin verir, her ne kadar Hakanın dokunuşlarını ağabeyi Mithatın
dokunuşlarından ayıramasa da.
Filmin ikinci yarısına on dakika kadar kalmıştır, Şermin filme
konsantre olamaz, Niahtı ve Gülşeni düşünür. Nihatin aniden Gülşenle belirmesi
içten içe onu acıtmıştır. Filmin ilk yarısının bitmesine az kala, Şerminin cep
telefonuna bir mesaj gelir; telefon sessizde olduğu için titreşimle
bildirilmiştir. Şermin usulca telefonuna doğrulur, Hakan ve Yazın ilgisini
çekmek istemez, gözlüklerini indirir, ve ekranında kayıtlı olmayan bir
numaradan gelen mesajı okur: seni özledim..
Mesajı gönderenin Nihat olduğundan emin gibidir Şermin. Nihatın aynı
salonda olduğunu hissetmektedir. Kalbi tüm hızıyla atmaya başlar. Hakana
izninle dedikten sonra, nereye? Diye gözlüklerini indiren ve tüm keyfi kaçan
genç adama söylenir gibi ’tuvalete’ der ve salonun içinde yürümeye başlar.
Çıkış koridorun solundadır, ama Şerminin tuvaletin yerini bulma
konusunda acelesi yoktur aslen. O salonda çift olarak oturmakta olan Nihati ve
Gülşeni bulmak istemektedir, ve sormak ister. O gece neler olduğunu,
verandadaki kanın kime ait olduğunu… Bilmek istemektedir..
Tuvalete girdiğinde kendini hemen en yakın boş kabine atar ve seni
özledim mesajını atan numarayı arar, numara cevap vermez. Şermin tam ümidi
kesmiş tuvaletten çıkacakken gelen mesajın sesiyle irkilir:
Yarın saat 2’de .. Point Hotelde.. 146 nolu oda’
Şermin Nihatin oyunlarından sıkılmıştır. Bir yanı bu adamı seviyordur, onun
zeki gizemli sakin ve yaratıcı yönünden etkilenmiş gibidir ama öte yanıyla
gizemin de bir sınırı olmalıdır doğrusu!
Yine de hayatına gereğinden fazla dozda aksiyon getiren bu adamı çekici
bulur, geleceğim yazan bir mesajla cevap verir.
Ve aksiyon filminin kalanını izlemek üzere Hakan ve Yazın yanlarında
sinema koltugunda yerini alır.
..
Akşam Hakan sinema çıkışında Yaz ve Şermini yemeğe davet eder, Şermin
Nihatten gelen mesaj dolayısıyla heyecanlanmış, Hakandan soğumuş gibidir.
Üzgünüm der ve geçiştirir Hakanı, çok yorgun hissediyorum kendimi, sanırım
bahar havası çarptı..
Hakan Şerminin üzerine fazla gemek istemez. Peki öyleyse der, Yaz ise
Hakanın eğlenceli ve coşkulu karakterinden hoşlanmaktadır, anne diye diretir,
neden Hakan ağbiy bize gelemiyor? Şermin sıkışmış gibi olur’. Hakan ağbiynin
başka işleri var Yaz..’ der; Hakan durumu uzatmak istemez, başka zaman Yazcım
der o da.. Şermin pozitif olumlu tavrıyla Hakanın Yaza iyi geldiğini
anlamıştır. Belki Yazın da iyiliği için Hakanla beraber olmalıyım diye düşünür,
kısa bir anlığına otel randevusunu hatırlayıp utanç duyar.
Hakanı da gücendirmek istemiyormuş gibi: Yakında görüşürüz der..
Cumartesi akşamını sıcak su dolu küvetinde yalnız başına şarap içip Nihati ve
Gülşeni düşünerek geçirir. Yaz ise kapısını kilitlemiş içeride esrar
içmektedir. Şermin yapabileceği çok bir şey olmadığını düşünür. Bundan önce
birkaç defa Yaz’ın odasında gizlediği esrar tabakasını bulup çöpe atmış, onu
pskoterapiste yollamıştır ama fayda vermez. Her defasında annesinden daha da
soğumuş öfkesi daha da büyümüştür Yaz’ın. En son Yazı gören psikiyatrist onun
babasıyla sorunları dolayısıyla madde kullanımına yöneldiğini hem bunu
babasının genlerinden miras almış olabileceğini söyleyince Şermin psikiyatrın
muaynesinde bağırıp olay çıkartmış ve Yazı da alıp oradan uzaklaşmıştır.
Tam içtiği şarabın etkisiyle kendinden geçmektedir ki telefon çalar:
şükürler olsunki arayan Müjdedir.