Tuesday, October 6, 2009

bowling oyunu


Bir bowling topu gibi hissediyorum adeta' dedi Reisenstein,psikiyatrist Karel ın dalgın ve düşünceli bakışlarına aldırmadan, 'önüme çıkan herşeyi devirmeyi istiyorum, elimde değil' Karel bir an 'hayır, bu elinizde bayım' demek istedi ama onun yerine yutkundu ve sustu ve önünde hasta vakalarının kayıtlı olduğu o deftere bir iki anlamsız çizgi kondurdu sonra.Reisenstein devam ediyordu:'Herkesi bir bowling sopası gibi görmekten kendimi alıkoyamıyorum işte, ne tuhaf değil mi?oysa hep satranç oynamamız gerekir gibi, ama devirmek bir his, ve karşınızdaki yere serildiğinde yaşadığınız o tatmin...'Karel hastayla ilgili bir ipucu bulmuştu.Hastaları arasında anlamakta en zorlandığı grubu oluşturuyordu obsesifler, öyle ya obsesiflerin çoğu kendini bile anlamazdı zaten bir tekrar içinde bir sistem inşa ederler ve onu uygularlardı yalnızca.Bay Reisenstein'ın egosunun karşısındakini alt-etmeye programlanmış olduğu sonuca varmıştı Karel ve bunun onun ortaokul boyunca devam ettiği hristiyan ailelerinin çocuklarının çoğunlukta olduğu okulunda benliğinde duyumsadığı yahudi-dışlanmışlığıyla ilişkisi olup olmayacağını düşündü, yine de bu varsayımdan ibaretti tabi.

Öğle yemeğinde iki spangleyi mideye indirmiş, böylelikle düşük kalorili besin diyetinin dışına çıkmıştı,sebebiyse yeni tanıştığı latin amerikalı dansçı ricky'nin ona ilgi göstermemesine canı sıkılmış olmasıydı.Bu genç dansçıdan ve onun egzotik yaşam dolu enerjisinden çok etkilenen Karel gün boyu Ricky'nin telefonuna altı cevapsız çağrı ve bir kaç anlamsız mesaj bırakmaktan kendini alıkoyamamıştı .

Blog Archive