Friday, September 30, 2011
Thursday, September 29, 2011
Monday, September 26, 2011
Saturday, September 24, 2011
aragon şiiri
BÜYÜK SIR
Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Zaman sensin
Zaman kadındır ister ki hep okşansın
Diz çökülsün hep
Dökülmesi gereken bir giysi gibi ayaklarına.
Bir taranmış
Bir upuzun saç gibi zaman
Soluğun buğulandırıp sildiğin ayna gibi.
Zaman sensin, uyuyan sen
Şafakta ben uykusuz seni beklerken
Sensin gırtlağıma dalan, bir bıçak gibi...
Ah bu söyleyemediğim işkencesi hiç geçmeyen zamanın
Bu mavi çanaklarda kan gibi
Durdurulmuş zamanın işkencesi
Ah bu daha beter işkence hiç mi hiç giderilmemiş istekten
Bu göz susuzluğundan sen yürürken odada
Bense bilirim büyüyü bozmamak gerektiğini
Daha beter seni kaçak
Seni yabancı bilmekten
Aklın ayrı bir yerde gönlün ayrı bir yüzyılda kalmaktan
Tanrım ne ağırdır sözcükler
Asıl demek istediğim bu.
Hazzın ötesinde sevgim
Hiç bir zararın erişemeyeceği yerde bugün
Sevgim
Sen ki benim saat-şakağımda vurursun
Boğulurum soluk alıp vermesen
Tenimde bir duraksar ve yerleşir adımın.
......
Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Korkuyorum senden
Korkuyorum yanın sıra gidenden pencerelere doğru akşam üzeri
El kol oynatışından söylenmeyen sözlerden
Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan
Korkuyorum senden.
Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Kapat kapıları
Ölmek daha kolaydır sevmekten
Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam
Sevgilim.
Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Zaman sensin
Zaman kadındır ister ki hep okşansın
Diz çökülsün hep
Dökülmesi gereken bir giysi gibi ayaklarına.
Bir taranmış
Bir upuzun saç gibi zaman
Soluğun buğulandırıp sildiğin ayna gibi.
Zaman sensin, uyuyan sen
Şafakta ben uykusuz seni beklerken
Sensin gırtlağıma dalan, bir bıçak gibi...
Ah bu söyleyemediğim işkencesi hiç geçmeyen zamanın
Bu mavi çanaklarda kan gibi
Durdurulmuş zamanın işkencesi
Ah bu daha beter işkence hiç mi hiç giderilmemiş istekten
Bu göz susuzluğundan sen yürürken odada
Bense bilirim büyüyü bozmamak gerektiğini
Daha beter seni kaçak
Seni yabancı bilmekten
Aklın ayrı bir yerde gönlün ayrı bir yüzyılda kalmaktan
Tanrım ne ağırdır sözcükler
Asıl demek istediğim bu.
Hazzın ötesinde sevgim
Hiç bir zararın erişemeyeceği yerde bugün
Sevgim
Sen ki benim saat-şakağımda vurursun
Boğulurum soluk alıp vermesen
Tenimde bir duraksar ve yerleşir adımın.
......
Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Korkuyorum senden
Korkuyorum yanın sıra gidenden pencerelere doğru akşam üzeri
El kol oynatışından söylenmeyen sözlerden
Korkuyorum hızlı ve yavaş zamandan
Korkuyorum senden.
Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Kapat kapıları
Ölmek daha kolaydır sevmekten
Bundandır işte benim yaşamaya katlanmam
Sevgilim.
Friday, September 23, 2011
Tuesday, September 20, 2011
Air-playground love
sophia coppolla, kirsten dunst, ve josh hartnett...
virgin suicides soundtrack from air..playground love,ÜSTÜNE TANIMAM.
virgin suicides soundtrack from air..playground love,ÜSTÜNE TANIMAM.
yüzsüz kedi çıkartması- 2
Aynı yüzsüz kedi (hayvanat) dün salona girdi ben ayağımı uzatmış dinneniyordum, tvye baktı sonra fırladı, balkonla salon arasında nereden baksan 15 metre var..
Dün çizittireyim dedim ama olmadı pek..
neyse işte, dean r koontz romanlarını buldum bu evde lisedeyken almışım 9k filan yazıyo, onu okuyorum nöbet diye..
orda da çok zeki bi köpek var, adamın dediklerinden annıyo, okuyunca acaba bizim manyak meraklı kedi de üstün yetenek sahibi olabilir mi dedim..
tv izlemeye filan geliyo, bi kedi..
kuş ölüsü getirmesinde..
Sunday, September 18, 2011
Bugün koltukdeğneklerimle yatak odasına girdiğimde gri bi kedinin yatakta benden önce kurulmuş olduğunu gördüm.Çığlığı bastım kedi fırladı ve parmaklıklı balkondan kaçtı..
Gri tüyleri yatağın üzerinde kaldığı için çarşafı değiştirmek zorunda kaldım.ter içindeyim.hiç uykum yok.kedinin ziyareti tuhaf ama değişikti.
Bunu da çizdim uykumun gemesini beklerken.Anaokul resmine benzedi ama olsun..
Film izlerken uyumayı özlemiştim şimdi kendime bi film seçiceme.
Bugün bayıldığım ve düştüğüm için ayağım belim sızlıyor...
:(
Friday, September 16, 2011
Hannah’nın güncesi
Babası apartman hizmet görevlisi annesi ise temizlikçi bir katolik olan Hannah için hayat parasızlıkla mücadele etmek ve yapılması gerekenleri yapmanın dışında şu bir kenara itilmişlik- adını koyduğu duyguyla mücadele etmek ve hayal kurmaktan ibaretti: Gündüzleri sabah altıda uyanır bozulmuş bir saat kadar sessiz oğlu Micheli okula gönderdikten sonra henüz yatakta kocasının homurtuları devam ederken mutfağa geçip altı kireçten görünmez olmuş çaydanlığı ocağa koymak ve bu fukara yuvasına kutsanmış bir nimetmiş gibi eşlik etmiş taze beyaz peynirin dilimlenmiş bir parçasını bir dilim yulaf ekmeğinin üstünde bir süre tutup peynirin suyunu ekmeğe salmasını beklemek gibi bazı küçük zevklere tutunuyordu .
Ardından banyoya girip kimse onu farketmese bile yine de küçük bir dudak kalemiyle dudaklarını belirginleştirir ve ıslak bir fırçayla saçlarını tarayıp arkadan toplardı. Tuvaletten çıktığında eski pötikareli bir masa örtüsünün üzerinde yaklaşık 20 cm genişliğindeki tahta masanın , bir ayağı geçen yaz kuzenlerinin oğullarının aralarında tepiştiği anlardan birinde kırılmıştı, bir ucunua, eşinin karşısındaki sandalyeye usulca oturur ve onu bekleyen ıslak ekmeğini yavaşça yutarken çayını yudumlardı.On beş dakika süren bu kahvaltı faslından sonra Hannah, kapıyı çekip çıkardı.Yine sessizce.. herhangi bir söz söylemeden veya uğurlamadan..Öylece çekip giderdi..Söylenecek bir sözü kalmamış gibi..Ya da hiç olmamış gibi..
Eşinin evden ayrılmasının ardından apartman katlarına servise çıkan Alex öfkesini dün akşamki kavgada karısından almış olduğu için ona kapıyı açma nezaketini gösteren bu beyler ve bayanlara en muğlis sesiyle günaydın deyip ardından günlük gazete ve sütlerini bıraktıktan sonra apartmanın girişine konmuş sandalyenin üzerine tüner, mahallenin esnaflarıyla işçileri arasında tüm günü koşuşturarak, konuşarak ve hayal kurup öfkelenerek geçirirdi.
Ardından banyoya girip kimse onu farketmese bile yine de küçük bir dudak kalemiyle dudaklarını belirginleştirir ve ıslak bir fırçayla saçlarını tarayıp arkadan toplardı. Tuvaletten çıktığında eski pötikareli bir masa örtüsünün üzerinde yaklaşık 20 cm genişliğindeki tahta masanın , bir ayağı geçen yaz kuzenlerinin oğullarının aralarında tepiştiği anlardan birinde kırılmıştı, bir ucunua, eşinin karşısındaki sandalyeye usulca oturur ve onu bekleyen ıslak ekmeğini yavaşça yutarken çayını yudumlardı.On beş dakika süren bu kahvaltı faslından sonra Hannah, kapıyı çekip çıkardı.Yine sessizce.. herhangi bir söz söylemeden veya uğurlamadan..Öylece çekip giderdi..Söylenecek bir sözü kalmamış gibi..Ya da hiç olmamış gibi..
Eşinin evden ayrılmasının ardından apartman katlarına servise çıkan Alex öfkesini dün akşamki kavgada karısından almış olduğu için ona kapıyı açma nezaketini gösteren bu beyler ve bayanlara en muğlis sesiyle günaydın deyip ardından günlük gazete ve sütlerini bıraktıktan sonra apartmanın girişine konmuş sandalyenin üzerine tüner, mahallenin esnaflarıyla işçileri arasında tüm günü koşuşturarak, konuşarak ve hayal kurup öfkelenerek geçirirdi.
Sunday, September 11, 2011
Saturday, September 10, 2011
nabzı düşük şehirlerden
bir ses geldi,
nabzı düşük şehirde
bi oyuncu terk ediyordu evini
sonra uzandım yanına gökyüzünden yıldız beğendim
onun için..
gerçek çirkin ve siyahsa
o renksiz ve saydamdı..
hani öyle ki
güneşe tutup ışığı geçirecek türden
alfa dalga boyunda
uranüs topraklarında olmayı dilerdi hep
çocuksu bi gülüşü vardı sonra
tüm kahramanların olduğu gibi..
gitti..
üzülmek uzakta beklemek samimiyetsizdi
durdum sadece ve idrak
ettim
bir daha gelmeyeceğini..
nabzı düşük şehirde
bi oyuncu terk ediyordu evini
sonra uzandım yanına gökyüzünden yıldız beğendim
onun için..
gerçek çirkin ve siyahsa
o renksiz ve saydamdı..
hani öyle ki
güneşe tutup ışığı geçirecek türden
alfa dalga boyunda
uranüs topraklarında olmayı dilerdi hep
çocuksu bi gülüşü vardı sonra
tüm kahramanların olduğu gibi..
gitti..
üzülmek uzakta beklemek samimiyetsizdi
durdum sadece ve idrak
ettim
bir daha gelmeyeceğini..
Friday, September 9, 2011
He noddled twice and than tried to simplify himself out of ambiquity.I asked my little brother whether he saw that.That of catching the spacebirds..A lonely bussiness..
Thats what my father does for living.He catches the spacebirds so they dont harm anyone, noone is willing to have some change nowadays.Everyone is so stucked into their routines, the statu quo.They are ready to pay if someone appears to avoid the thriller the adventure out of their lives.
Since the end of the fourth world war, it is like this.My father is a spacebird catcher, we all depend on his job .So far, i said, cause i found myself a new job on a skater shop.Where you can find dozen of skates, boards, cds, comic books, t-shirts, fancy shoes and all the cool stuff.The kind that will give you a unique kind of disattachment from others, the same kind your employee parents will hate of..
We call them quitters, when they hang out aroundthe shop just to pass their adolesence.But those who keep on visiting us, the pathetic crowd of those nerds, freaks, fragiles and weirdos, and all the cool people i really started dislikin them after entering this job.We are all fucking posers in the end.
Thats what my father does for living.He catches the spacebirds so they dont harm anyone, noone is willing to have some change nowadays.Everyone is so stucked into their routines, the statu quo.They are ready to pay if someone appears to avoid the thriller the adventure out of their lives.
Since the end of the fourth world war, it is like this.My father is a spacebird catcher, we all depend on his job .So far, i said, cause i found myself a new job on a skater shop.Where you can find dozen of skates, boards, cds, comic books, t-shirts, fancy shoes and all the cool stuff.The kind that will give you a unique kind of disattachment from others, the same kind your employee parents will hate of..
We call them quitters, when they hang out aroundthe shop just to pass their adolesence.But those who keep on visiting us, the pathetic crowd of those nerds, freaks, fragiles and weirdos, and all the cool people i really started dislikin them after entering this job.We are all fucking posers in the end.
He noddled twice and than tried to simplify himself out of ambiquity.I asked my little brother whether he saw that.That of catching the spacebirds..A lonely bussiness..
Thats what my father does for living.He catches the spacebirds so they dont harm anyone, noone is willing to have some change nowadays.Everyone is so stucked into their routines, the statu quo.They are ready to pay if someone appears to avoid the thriller the adventure out of their lives.
Since the end of the fourth world war, it is like this.My father is a spacebird catcher, we all depend on his job .So far, i said, cause i found myself a new job on a skater shop.Where you can find dozen of skates, boards, cds, comic books, t-shirts, fancy shoes and all the cool stuff.The kind that will give you a unique kind of disattachment from others, the same kind your employee parents will hate of..
We call them quitters, when they hang out aroundthe shop just to pass their adolesence.But those who keep on visiting us, the pathetic crowd of those nerds, freaks, fragiles and weirdos, and all the cool people i really started dislikin them after entering this job.We are all fucking posers in the end.
Thats what my father does for living.He catches the spacebirds so they dont harm anyone, noone is willing to have some change nowadays.Everyone is so stucked into their routines, the statu quo.They are ready to pay if someone appears to avoid the thriller the adventure out of their lives.
Since the end of the fourth world war, it is like this.My father is a spacebird catcher, we all depend on his job .So far, i said, cause i found myself a new job on a skater shop.Where you can find dozen of skates, boards, cds, comic books, t-shirts, fancy shoes and all the cool stuff.The kind that will give you a unique kind of disattachment from others, the same kind your employee parents will hate of..
We call them quitters, when they hang out aroundthe shop just to pass their adolesence.But those who keep on visiting us, the pathetic crowd of those nerds, freaks, fragiles and weirdos, and all the cool people i really started dislikin them after entering this job.We are all fucking posers in the end.
Subscribe to:
Posts (Atom)